• Anasayfa
  • Aktüel
  • İşte Sağlık
  • Medicopin’den
  • Sağlıkta Yenilikler
  • Seyahat
  • Anasayfa
  • Aktüel
  • İşte Sağlık
  • Medicopin’den
  • Sağlıkta Yenilikler
  • Seyahat

HER ÜÇ KADINDAN BİRİNDE GÖRÜLEN MİYOMLARA DİKKAT!

18 Mayıs 2022
Aktüel

Miyomlar, rahmin düz kaslarından gelişen iyi huylu tümörler olarak adlandırılıyor. Doğurganlık çağındaki kadınların yaklaşık %20 -25’de miyom görülürken, 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran %45-50’lere kadar çıkıyor. Miyom oluşumundan hormonal ve çevresel faktörler sorumlu tutuluyor ayrıca östrojenin miyomların büyümesine yol açtığı düşünülüyor. Menopoz döneminde ise östrojen düzeyi azaldığı için miyomlarda küçülme görülüyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Topçular Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Onur Erol, miyomlar hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. 

Miyom nedir?

Rahim miyomları, rahimin kas tabakasından kaynaklanan, doğurganlık çağındaki her üç kadından birinde görülen, iyi huylu ve sonradan kansere dönüşmeyen tümörlerdir. Miyomlar rahim içinde; rahimin iç yüzeyine yakın, rahimin dış yüzeyine yakın ve ortada, rahimin kas tabakası içerisinde yer almaktadır.

Miyomda risk faktörleri nelerdir?

  • Erken yaşta adet görmek
  • Hiç çocuk sahibi olmamak
  • Geç yaşta doğum yapmak 
  • Birinci derece akrabalarda miyom olması, miyom gelişme riskini 2,5 kat artırır.
  • Siyah ırkta miyom görülme riski, beyaz ırka göre dokuz kat artmaktadır.

Miyomların belirtileri nelerdir?


Miyomlar genellikle belirti vermez. Büyük boyutlarda miyomlar bile bazen belirti vermeyebilir. Miyomların belirtileri uterus içinde yerleşme yerine, büyüklüklerine göre değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan şikayetler şunlardır:

  • Adet düzensizliği: Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bunun yanında miyomlarda adet öncesi lekelenme, ara kanamalar görülebilir. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani anemiye neden olur.
  • Pelvik ağrı: Miyomlarda ağrı genellikle miyomun yapısının bozulmasına bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi ani bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve kasık ağrısı, kasıklarda dolgunluk hissi miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir. İleri derecede büyümüş bir miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. 
  • Bası belirtileri: İdrar kesesine bası yaparak sık sık idrara çıkma, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlık gibi yakınmalara neden olabilir. 
  • Karındaki belirtiler: Bazen hastayı doktora getiren neden karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği fark edebilirler. 
  • İnferilite (kısırlık): Miyomlar bazen kısırlık nedeni olabilir. 

Miyom tanısı nasıl konulur? 


Miyom tanısı rutin sağlık kontrolü veya jinekolojik şikayetleri olan hastalarda yapılan jinekolojik muayene ile konur. Muayene esnasında tipik olarak uterus büyük ve düzensiz olarak saptanır. Miyomları yumurtalık kaynaklı diğer pelvik kitlelerden ayırt etmek ve uterus duvarındaki yerini ve boyutunu tespit etmek için ultrasonografik inceleme yapılır. Büyük miyomların diğer pelvik kitlelerden ayırt edilemediği durumlardan MR veya bilgisayarlı tomografi gibi daha ileri radyolojik inceleme gerekebilir. 

Miyom tedavisi nasıl yapılır?

1. Gözlem:  Miyomu olan birçok kadında eğer belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir ultrasonografik muayene ile hastanın takibi gereklidir. 

2. Miyomda cerrahi olmayan tedavi seçenekleri:


–    Nonsteroidal anti-inflamatuar ilaçlar ve anti-fibrinolitik ajan (traneksamik asit)  miyoma bağlı aşırı kanamaların tedavisinde kullanılabilir. 


–    Doğum kontrol hapları miyom boyutunda büyümeye neden olmadan, adet dönemindeki kan kaybını önemli ölçüde azaltır.

–     Gonadotropin releasing hormon (GnRH) analogları; miyomların tedavisinde operasyon öncesinde kullanılabilir. Tedavinin amacı bir nevi medikal menopozdur. Sıcak basması, vajinal kuruluk, baş ağrısı, uykusuzluk ve duygusal bozukluklar, depresyon, azalmış libido gibi yan etkiler görülür. Bu yan etkiler tedavinin kesilmesini takiben 3-6 ay arasında azalır. Bu tedavi bitiminde kısa süre içinde miyom boyutunun tekrar büyüyerek uterusun önceki boyutlara ulaşabileceği ve semptomların geri dönebileceği unutulmamalıdır. 


–    Levonorgestrel salgılayan intrauterin araç (hormonlu spiral); miyomlarda adet dönemindeki kan kaybını etkili bir şekilde azaltır. Cerrahi tedaviye alternatif olarak kullanılabilir. Hastalar lekelenme tarzı kanamalar olabileceği, adet kanamasının azalacağı ve hatta adetten tamamen kesilebileceği konusunda uyarılmalıdır. 

3. Miyomda cerrahi tedavi seçenekleri:


– Histerektomi (rahimin ameliyatla çıkarılması) çocuk isteği olmayan, menopoza yaklaşmış ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamamış ve belirti veren kadınlar için kesin tedavi şeklidir. Histerektomi laparotomi (karından kesi), laparoskopik veya vajinal yolla yapılabilmektedir.     

– Hastanın üreme kapasitesini koruma isteği varsa, miyomektomi ilk tercihtir. Miyomektomi laparotomi, vajinal yolla laparoskopi veya histeroskopi ile yapılabilmektedir. Semptomatik miyomların tekrarlama riski yüksek olduğu için, miyomektomiye daha çok hastalıksız bir dönem sağlayıcı tedavi gözüyle bakılmalı ve kadınlar mümkün olan en kısa sürede çocuk sahibi olmaları konusunda bilgilendirilmelidir.

4.  Miyomda cerrahiye alternatif olabilecek diğer tedaviler:
 

– Uterin arter embolizasyonu; kasıktan geçen ana atar damara girilerek kateter vasıtası ile uterusa gelen atar damarlara tıkayıcı ajanlar verilir. İşlemden sonra miyoma giden kan akımın durmasına veya azalmasına bağlı ağrı olabilir. 

– Manyetik rezonans ile yönlendirilmiş odaklanmış ultrason; gebelik isteyen kadınlara önerilmez. Fokal bir nokta üzerine ultrason enerjisi hedeflenerek miyom dokusunda hücre ölümü sağlanır.

Miyomlar kötü huylu mudur? 


Miyomların kötü huylu yani kanser olma ihtimali çok düşüktür. Bu oran yaklaşık %0.3-0.7 olarak belirtilmesine karşın pek çok araştırmada uterus düz kaslarından gelişen kanserin (leiomyosarkom) var olan miyomlardan köken almadığı, kendi başına ve diğerlerinden bağımsız olarak geliştiğini öne sürmektedir. Özellikle menopoz sonrası çok hızlı büyüme gösteren miyomlarda bu ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir.

Kaynak :

Memorial Medstar Topçular Hastanesi

Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü

Doç. Dr. Onur Erol

Paylaş


  • Son Yazılar

    • YENİ YIL KARARLARI
    • KISA BİR MOLA
    • İNFLUENZA
    • YENİ YILDA
    • TRANSHUMANİZM
  • Haber bülteni



    • Anasayfa
    • Aktüel
    • İşte Sağlık
    • Medicopin’den
    • Sağlıkta Yenilikler
    • Seyahat
  • Haber Bülteni


© 2018 - Medicopin LLC. Medizyn Her hakkı saklıdır. İzinsiz gösterilemez, çoğaltılamaz.
Önerileriniz, iletmek istedikleriniz için: support@medihis.com
Sitemiz 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak yayın yapmaktadır.